Temel Bilgiler ve Coğrafya
Angband, Karanlıklar Efendisi Morgoth'un, Orta Dünya'nın kuzeybatısında bulunan Demir Dağlar'ın altındaki kalesidir. Kale, daha kuzeydeki buzul bölgelerinin hemen sınırındadır. Angband'ın doğusunda, Demir Dağlar Mavi Dağlar'a ve ötesine, batıda ise Deniz'e kadar uzanır. Kalenin kapısının hemen üzerinde, Demir Dağlar yukarıya doğru üç zirve halinde çıkıntı yapar. Bu üç zirveye Thangorodrim Dağları adı verilir. Burası, aynı zamanda Orta Dünya'daki en yüksek zirvedir. Thangorodrim Dağları volkaniktir ve tepelerinden sürekli kara ve pis kokulu bir duman yükselir.
Angband'ın kapısı, Thangorodrim'in güney sırtlarındaki kemerli bir geçite inşa edilmiştir. Kapıya kadar uzanan yolun her iki tarafındaki uçurumlar, mazgallı bir siper vazifesi görür. Kapının hemen üzerinde ise bin ayak yükseklikte bir uçurum yükselir. Kapının ardındaki sarmal bir merdiven aşağı doğru inerek Angband'daki zindanlara, demir ocaklarına ve mazhenlere açılır. Kalenin en derindeki salonunda, birçok savaş ve işkence aletleriyle dolu olan Morgoth'un taht odası bulunur. Buradaki sütunlar korkutucu resimlerle süslenmiştir ve yakılan büyük ateşler odayı aydınlatmaktadır.
Angband'ın derinliklerinde sayısız Ork vardır ve bu Orkların sayısı sürekli artar. Ejderlerin ve Balrogların da içinde bulunduğu pek çok yaratık da kalede yaşar. Ayrıca, Morgoth tarafından tutsak edilen az sayıdaki Elf, yeraltındaki madenlerde ve ocaklarda köle olarak çalıştırılmaktadır.
Angband'ın güneyindeki bölgeye Dor Daedeloth adı verilir, yani " Korku ve Gölge Diyarı ". Bu topraklar kasvetli bir görünüme sahiptir ve tamamiyle çoraktır ve bölgedeki kanyon ve çukurlarda pek çok yılan yaşamaktadır. Dor Daedeloth'un güneyinde, geniş düzlük Ard-galen uzanır. Ard-galen düzlüğünün batısında Ered Wethrin, güneyinde ise Dorthonion'un dağlık arazileri bulunur. Dorthonion ile Ered Wethrin arasında bulunan Sirion Geçidi, kuzey topraklarını Beleriand'ın batısına bağlar. Bu geçidi, Tol Sirion üzerine inşa edilmiş olan Minas Tirith kalesi muhafaza eder.
Angband Tarihi
Morgoth, Valar Yılları'nın* 3400.yılında, Orta Dünya'daki ilk kalesi Utumno'yu; bir süre sonra da, Valar'ın Deniz'den Utumno'ya yapacağı muhtemel bir saldırıyı önlemek amacıyla Angband'ı inşa eder ve Angband'ın idaresini vekili Sauron'a bırakır. Valar, Ağaçların 1090. Yılı'nda bu iki kaleye saldırır; böylece dokuz yıl sürecek olan Güçler Savaşı başlar. Savaşın sonunda Morgoth mağlup edilir ve Utumno ile Angband Valar orduları tarafından harap edilir. Ama Valar savaşın ardından Utumno ve Angband'ın derinliklerini yeterince iyi araştırmaz, böylece Morgoth'un pek çok habis yaratığı savaştan sağ kurtulmayı başarır. Sauron da Valar'ın öfkesinden kurtulanlar arasındadır, ama efendisi Morgoth tutsak olarak Valinor'a getirilir ve Mandos'un zindanlarında üç çağ boyunca hapis kalmaya mahkum edilir.
Spoiler:
Morgoth'un esir olarak geçirdiği üç çağın sonunda, Valar sadakatini ve pişmanlığını kanıtlaması için Morgoth'u Hüküm Çemberi'ne çağırır ve Manwe, Morgoth'un serbest bırakılmasını buyurur. Bir süre sahte bir iyilik maskesi takınarak Valinor'da yaşayan Morgoth, Ağaçların 1495. Yılı'nda, korkunç örümcek Ungoliant'la işbirliği yapar ve Valimar'daki bir şenlik sırasında İki Ağaç'ı yok eder. Ardından Noldor Elfi Feanor'un kuzeydeki kalesi Formenos'a giden Morgoth, buradaki tüm hazineyi ve İki Ağaç'ın ışığından yapılmış olan Silmarilleri ele geçirerek Orta Dünya'ya döner. Angband'a yaklaştıkları sırada Ungoliant, Morgoth'tan, yaptıkları anlaşmayı yerine getirmesini ve Formenos'tan ele geçirdikleri hazineyi kendisine vermesini ister. Gönülsüzce de olsa hazinenin tamamını Ungoliant'ın midesine indirmesini seyreden Morgoth, Silmarilleri ona vermeye yanaşmaz. Bunun üzerine Ungoliant Morgoth'a saldırır ve yarattığı sımsıkı iplerle onu sarıp sarmalar ama Morgoth'un bu esnada can havliyle attığı çığlığı duyan Angband'ın derinlerindeki Balroglar, efendilerinin sesini duyar duymaz yardımına gelir ve Morgoth'u Ungoliant'tan kurtarır.
Orta Dünya'ya geri dönen Morgoth, Güçler Savaşı sırasında büyük hasar gören Utumno'nun yerine Angband'a yerleşir ve burayı eskisi kadar korkutucu olacak şekilde yeniden inşa eder. İlk iş olarak Angband'ın üzerinde Thangorodrim Dağlar'nı yükselten Morgoth, Orklardan ve diğer yaratıklardan oluşan büyük bir orduyu toplamaya başlar. Kalenin en derinlerine kendi tahtını yerleştiren Morgoth, Angband'ı buradan yönetir ve İlk Çağ boyunca kaleyi nadiren terk eder.
Morgoth, Ağaçların 1497. Yılı'nda, Thangorodrim Dağları'ndan yükselen dumandan büyük ve kapkara bir bulut yaratır ve sayısız Orktan oluşan ordusunu bu bulutun karanlığı altında Beleriand'a gönderir. Elfler ile Orklar arasındaki bu İlk Savaş'ta, Orkların doğu kanadı Doriath Kralı Thingol tarafından hezimete uğratılır. Thingol'ün kuvvetleri karşısında geri çekilmeye çalışan Orkların yolunu Belegost ve Nogrodlu Cüceler keser. Böylece Beleriand'ı istila etmek için yola çıkan Orkların çok küçük bir kısmı Angband'a geri dönebilir.
Bir sonraki yıl, Feanor önderliğindeki pek çok Noldor Elfi, Silmarilleri tekrar ele geçirmek ve Morgoth'tan intikam almak için Orta Dünya'ya ayak basar. Morgoth, bunu öğrenir öğrenmez hemen bir ordu göndererek Elflerin kendisi için oluşturduğu tehlikeyi bertaraf etmeye çalışır, ama yüreği intikam arzusuyla yanıp tutuşan Noldor karşısında Orklar korkunç bir yenilgiye uğrar. Dagor-nuin-Giliath yani "Yıldızlar Altında Savaş" adı verilen bu muharebenin ardından çok az sayıdaki Ork Angband'a geri dönerek Elflerin müthiş öfkesini Morgoth'a anlatabilir. Angband'a kaçan Orkları kovalamaya başlayan Feanor, intikam saatinin yaklaştığını düşünerek sevinir ve Elf ordusu ile arasındaki mesafeyi açtıkça açar. Angband'ın gücü veya savunması hakkında hiçbir bilgisi olmayan ve Orta Dünya topraklarına tamamen yabancı olan Feanor, Dor Daedeloth topraklarında Balroglar tarafından pusuya düşürülür. Uzun süre direnen Feanor, sonunda Balrogların Efendisi Gothmog tarafından yere çalınır ve ölümcül bir yara alır. Tam o sırada yardıma gelen Noldor ordusu Feanor'u Balroglardan kurtarsa da, aldığı yaraları iyileştirmek için çok geçtir. Ölmeden önce Thangorodrim kulelerine gözü ilişen Feanor, ölüm anında içine dolan sezgi ile Noldor'un kuvvetinin onları asla alaşağı edemeyeceğini anlar. Buna rağmen oğullarına, yeminlerini tutup her ne pahasına olursa olsun Silmarilleri geri almalarını vasiyet eder ve son nefesini verir.
Feanor'un ölümünün ardından, Morgoth'un elçileri Noldor'un yanına gelip görüşmek istediklerini söyler. Ama bu teklif bir tuzaktan ibarettir. Feanor'un en büyük oğlu Maedhros, Morgoth'un elçileri tarafından tutsak edilir ve Angband'a getirilir. Morgoth, Noldor'un gemilerine binip Orta Dünya'yı terk etmesini ister, aksi takdirde Maedhros'u bırakmayacağını bildirir. Noldor'un yüreği Maedhros'un esir edilmesiyle dehşete düşmüş olsa da, birçoğu Morgoth'un sözünü tutacağına güvenmemektedir. Bu yüzden Morgoth'un küstah teklifini reddederler, bunun üzerine Morgoth Maedhros'u Thangorodrim Dağları'nın yükseklerindeki bir uçuruma tek bileğinden zincirler.
Aradan geçen birkaç günün ardından Valar, Laurelin ve Telperion'un verdiği son meyveleri kullanarak Güneş'i ve Ay'ı göğe yükseltir. Böylece Orta Dünya'da Güneşin İlk Çağ'ı başlamış olur. Morgoth Angband'ın derinlerine çekilerek planlar yapmaya koyulur ve Thangorodrim'den yükselen dumanlardan kapkara bir bulut yaratarak, Güneş'in parlak ışığına karşı bir örtü olarak Angband'ın tepesine diker.
Sabah Kapısı'ndan güneşin doğuşu
İlk Çağ'ın ilk günlerinde, Finolfin ve beraberindekiler Helcaraxe'den geçerek Orta Dünya'ya ayak basar ve Angband'a doğru ilerlemeye başlar. Noldor borularının Angband kapılarında yankılanacak kaleye kadar yaklaştıkları sırada, Fingolfin Angband'a saldıracak kadar yeterli sayıda olmadıklarının farkına vararak geri çekilir. Maedhros onların sesini duyar ve kendisini duymaları için defalarca haykırır ama Fingolfin'in ordusu onu işitemez.
Fingolfin'in oğlu Fingon, Maedhros'un başına gelenleri duyduğunda yüreği kederle dolar. Çünkü Noldor'un arasına fitne girmeden önce Maedhros'la sıkı bir dostluğu vardır. Bu yüzden Fingon onu kurtarmaya karar verir ve İlk Çağ'ın 5.yılında tek başına Angband'a doğru yola çıkar. Kaleye yaklaştığında Maedhros'un yerden çok yüksekte zincirlenmiş olduğunu görür ve umutsuzluğa kapılır. Onun gelişini fark eden Maedhros, okuyla kendisini vurması için Fingon'a yalvarır. Çaresizlik içindeki Fingon yayını gerdiği sırada Kartalların Efendisi Thorondor yükseklerdeki yuvasından oraya gelerek Fingon'u uçurumun tepesine taşır. Tüm çabalarına rağmen zinciri koparmayı başaramayan Fingon, Maedhros'un elini zincirle beraber keserek onu kurtarır.
Güneş ve Ay'ın göğe yükselmesiyle birlikte, İnsan ırkı Orta Dünya'nın doğusundaki Hildorien bölgesinde uyanır. Casuslarından bunun haberini alan Morgoth, İnsan ırkını ayartıp kendi hizmetine almak için Doğu'ya gider ve Sauron'u geride kaleyi yönetmesi için bırakır. Morgoth Hildorien'e gelerek İnsanlar'ı tatlı sözlerle kandırmaya başlar ve büyük kısmı onu efendisi olarak tanır. Ama onun iyi niyetine kanmayan bazıları, kötülüğe bulanmadan yaşamaya devam eder.
Düşmanlarının savaşı düşünmeksizin Beleriand topraklarında ülkelerini kurmakla meşgul olduklarını öğrenen Morgoth, İlk Çağ'ın 60.yılında, onların gücünü ve dayanıklılığını imtihan eder. Elflerin beklemediği bir anda Morgoth'un gücü kendini gösterir, aniden kuzey topraklarında şiddetli depremler meydana gelir ve topraktaki yarıklardan ateş fışkırır. Angband'dan çıkan Orklar, birçok kola ayrılarak Elflerin torpaklarına saldırır. Ama Fingolfin ve Maedhros düşmanın hareketlerinden haberdar olur ve iki Elfin orduları bir araya gelerek, Dorthonion'a saldıran Orkların esas ordusunu hezimete uğratır. Böylece Morgoth'un orduları mağlup edilir ve bu savaşa "Dagor Aglareb", yani Şanlı Muharebe adı verilir.
Savaşın ardından Elfler Angband'ı kuşatma altın alır. Morgoth'un saldırılarına hazırlıksız yakalanmak istemeyen Elfler, Ard-galen düzlüğüne yerleşerek hızlı atlılardan oluşan birlikleri buraya sevk eder. Elf orduları Angband yakınlarında konuşlanır ve mümkün olduğunca kalenin etrafını muhasara altına almaya çalışır. Ama Demir Dağlar'ın konumundan dolayı Angband'ın çevresini tamamen kuşatmak olanaksızdır. Bu yüzden kuzeydeki bir bölge boş kalır ve Morgoth sürekli buradan casuslarını göndererek Elflerin arasında korku ve fitne yaymaya çalışır.
Morgoth, Orklara, kaçırdıkları tüm Elfleri canlı ve zarar gelmemiş bir şekilde Angband'a getirmeleri talimatını verir. Onun gözlerindeki dehşeti gören birçok Elf, korkudan çıldırarak Feanor ve Fingolfin hanedanı hakkında öğrenmek istediği pek çok şeyi Morgoth'a anlatır. Morgoth, bildiklerini öğrendikten sonra kendisine hiçbir fayda sağlamayacak olan tutsaklarının birçoğunu serbest bırakır. Ama akrabaları, onların Angband'dan kaçıp geldiklerini öğrendiklerinde onlara inanmaz, böylece Elfler arasında güvensizlik ve huzursuzluk başgösterir.
155 yılında, Orklardan oluşan bir ordu, Demir Dağlar'ın kuzeyinden gizlice batıya doğru ilerler ve Drengist Körfezi'nden güneye dönerek Hithlum'a saldırır. Ama Fingolfin'in oğlu Fingon onları hezimete uğratır ve sağ kalanları denize döker. Elflerle yaptığı savaşı kazanmak için Orkların yeterli olmadığını gören Morgoth, Angband'ın derinlerinde gizlice Ejderhaları yetiştirmeye başlar. Bu çabasının ilk ürünü de Ejderlerin Atası Glaurung'dur. Glaurung, 260 yılında Morgoth'un haberi olmadan Angband'dan dışarı çıkar ve Ard-galen düzlüklerini aleviyle kavurur. Onun ortaya çıkmasıyla dehşete düşen Elfler ilk başlarda Ejder'e yaklaşmaya cesaret edemese de, bir süre sonra toparlanan Yiğit Fingon önderliğindeki bir grup okçu Glaurung'a saldırır. Glaurung'un zırhı o sıralarda tam olarak gelişmediği için onların oklarına mukavemet edemez ve geri dönerek Angband'a kaçmak zorunda kalır. Morgoth, Ejder'in çok erken ortaya çıkıp kendini göstermesine oldukça sinirlenir, bu yüzden Glaurung uzun süre Angband'dan dışarı adımını atmaz.
Edain olarak bilinen İnsan soyu, 310 yılında Mavi Dağlar'ı aşarak Beleriand'a gelir. Edain'in Elflerle ittifak yapmasını istemeyen Morgoth, bunu engellemek için çeşitli planlar yapmaya başlar. 375 yılında Angband'dan çıkan bir Ork birliği Mavi Dağlar'ın kuzeyinden gizlice Thargelion'a inerek burada yaşayan Haladin soyundan İnsanları kuşatma altına alır. Ancak Orkların kendi topraklarına girdiğini öğrenen Caranthir, ordusuyla yardıma gelerek Orkları yenilgiye uğratır ve Haladin İnsanlarını kurtarır.
Elf ordularının uzun süre kendisine saldırmamasını fırsat bilen Morgoth, 455 yılındaki Ani Alev Muharebesi, yani Dagor Bragollach ile Angband Kuşatması'na son verir. Thangorodrim'den aşağıya, çok hızlı ilerleyen alev nehirleri yollar ve düzlüğün tamamı bu ateşle kaplanır. Böylece Ard-galen cansız ve kavruk bir çöl haline gelir ve bu olaydan sonra adı Anfauglith olarak değişir. Ateşten kaçamayan pek çok Noldor burada can verir ve kuşatma tamamen kırılır.
Glaurung önderliğindeki sayısız Ork, Angband kapılarından çıkarak Dorthonion'u istila eder ve Doğu Beleriand'a doğru ilerlemeye başlar. Onlara karşı koymaya çalışan Elf ve İnsanların hepsi katledilir ve Morgoth'un en cesur düşmanlarının çoğu, daha savaşın ilk günlerinde can verir. Noldor tamamen dağılarak birbirinden ayrılır ve Gri Elfler büyük bir korku içinde kaçarak Doriath'a sığınır.
Dothonion'un kaybedildiği ve kuzeydeki Elf topraklarının Orklar tarafından istila edildiği haberini alan Fingolfin, tüm bu olanları Noldor'un yıkımı ve Elflerin geri dönülmez yenilgisi olarak niteler ve büyük bir öfkeyle atına atlayarak Angband'a doğru tek başına yola çıkar. Kalenin kapılarına gelip borusunu çalar ve Morgoth'a hakaretler ederek ona meydan okur. Komutanlarının önünde kendisine yapılan çağrıyı reddedemeyen Morgoth, zırhını kuşanarak Fingolfin'le dövüşmeye gelir ve İlk Çağ'daki savaşlar boyunca kalesinin kapılarının dışına son kez çıkışı böyle olur. Fingolfin ile Morgoth'un dövüşü oldukça şiddetli geçer. Fingolfin tam yedi kez Morgoth'u yaralar ama en sonunda tökezleyerek Morgoth'un ayakları dibine düşer ve Morgoth onu katleder. Fingolfin'in cesedi Thorondor tarafından Morgoth'un elinden kurtarılır ve bu dövüşten sonra Morgoth'un bir ayağı sürekli aksar.
Sauron, 457 yılında Angband'dan ayrılır ve Tol Sirion adası üzerindeki Minas Tirith'e saldırarak kaleyi ele geçirir ve vampir yarasa kılığındaki habercisi Thuringwethil'i Morgoth'a göndererek kaleyi ele geçirdiğini bildirir. Bu olayın ardından Tol Sirion adasının ismi Tol-in-Gaurhtoh, yani "Kurtadamların Adası" olarak değişir. Bir süre sonra Morgoth, Beleriand'daki tüm ordularının Angband'a geri dönmesini emreder ve bu dönemde Angband demirhanelerinde dövülen silahların sayısı bir hayli artar. Morgoth, 462 yılında Hithlum'a bir ordu yollar ve bu ordu bölgeye kuzeyden ve doğudan saldırır ama Dor-lominli Hurin ve Gemiyapımcısı Cirdan önderliğindeki Elf ve İnsanlar, Orkları yenilgiye uğratır.
Edain soyundan bir İnsan olan Barahir'in oğlu Beren, Doriath Kralı Thingol'ün kızı Luthien'e aşık olur ve onunla evlenmek istediğini Thingol'e bildirir. Biricik kızını bir İnsan'a vermeye gönlü razı olmayan Thingol, Silmarillerden birini kendisine getirmesi karşılığında bu evliliğe izin verir. Bu şartı kabul eden Beren, Doriath'tan ayrılarak Nargothrond'a gider ve Kral Felagund'dan yardım ister. Beren'in babası Barahir, Dagor Bragollach sırasında Felagund Finrod'un hayatını kurtarmış, Finrod da ömrünün sonuna kadar Barahir'le ve halkıyla dostluğunu sürdüreceğine ve her ihtiyacı olduğunda ona ve ailesine yardım edeceğine yemin etmiştir. Bu yüzden Finrod, Beren'e yardım etmeyi kabul eder ve krallığını geride bırakarak 467 yılında Beren'le birlikte yola çıkar. Ama kuzeye yolculukları sırasında Sauron onları fark eder ve yakalanarak tutsak edilirler. Finrod, Beren'i kurtarmak için kendi hayatını feda eder ve kendi inşa ettirdiği kalede can verir.
Beren'in Tol-in-Gaurhtoh zindanlarında hapsedildiğini öğrenen Luthien, Doriath'tan ayrılarak sevdiği adamı bulmak için yola koyulur. Celegorm'un kurt köpeği Huan ile birlikte Sauron'u alt eden Luthien, kalenin yönetimini ele geçirir ve Beren'i zindanlardan kurtarır. Luthien, sahip olduğu sihir gücünü kullanarak kendisini Thuringwethil, Beren'i ise Sauron'un kurt köpeği Draugluin kılığına sokar ve ikisi bu şekilde Angband'a gider.
Kaleye yaklaştıkları sırada, kapıyı koruyan büyük kurt Carcharoth ortaya çıkarak yollarını keser. Ama Luthien ona güçlü bir büyü yapar ve kurt derin bir uykuya dalar. Kaleye giren Beren ve Luthien labirent gibi karmaşık merdivenlerden aşağıya, Angband'ın en derinlerine inerek Morgoth'un tahtına ulaşır. Görür görmez Luthien'in güzelliğini arzulayan Morgoth, bir süre onları serbest bırakarak Luthien'i seyreder. Ardından Luthien bir şarkıya başlayarak gözden kaybolur, böylece etrafına bakınan Morgoth'un gözlerine bir perde iner ve kaledeki tüm yaratıklar Morgoth'la birlikte uykuya dalar. Bunu fırsat bilen Beren, Demir Taç'taki Silmarillerden birini kesip alır ve Luthien'le birlikte Angband'ın merdivenlerinden yukarıya çıkmaya koyulur. Ancak Carcharoth uykusundan uyanmış, öfkeyle girişin önünde dikilmektedir. Beren, Luthien'in önüne geçer ve elindeki Silmaril'i kurdun yüzüne doğru tutarak çekip gitmesini emreder. Ama Carcharoth ani bir hareketle Beren'in Silmaril'i tutan elini ısırır ve mücevheri yutar. Bunu yapar yapmaz Silmaril etini yakar ve Carcharoth büyük bir acıyla çıldırarak güneye doğru kaçıp gider.
Beren ve Luthien'in bu macerası Beleriand'ın dört bir yanına yayılır ve pek çok kişi tarafından coşkuyla karşılanır. Morgoth'un yenilmez olmadığını anlayan Maedhros, Angband'a yapılacak büyük bir saldırıyı planlamaya koyulur. 468 yılında Maedhros Birliği adı verilen büyük bir ittifak oluşturulur ve ertesi yıl Orklar tamamen Beleriand'dan kuzeye sürülür. Düşmanlarının kendisine karşı birlik oluşturduğunu öğrenen Morgoth, onları engellemek ve güçlerini zayıflatmak için Habis Nefes adı verilen veba hastalığını Beleriand'a musallat eder. Kuzey topraklarında yaşayan pek çok İnsan bu hastalığa yakalanarak hayatını kaybeder.
472 yılının yazortasında, Maedhros Angband'a saldrımaya karar verir. Maedhros, önce Morgoth'un ordularını Anfauglith düzlüklerine çekmeyi, ardından batıdaki Hithlum'dan gelecek olan Fingon'un ordusuyla beraber Orkları iki taraftan kıstırmayı planlamaktadır. Ama Maedhros'un kardeşi Caranthir'in ordusunda yer alan ve savaştan önce gizlice Morgoth ile işbirliği yapan Uldor, Maedhros'a Angband'dan bir saldırı geleceğine dair yanlış haberler verir ve Doğu Ordusu'nun harekete geçmesini engeller.
O sıralarda Fingon yönetimindeki Batı Ordusu da Maedhros'tan gelecek olan işareti beklemektedir. Ama Uldor'un ihaneti onların da kararsız kalmasına neden olur. Düşmanlarının planlarını gayet iyi bilen Morgoth, tamamen kül renginde giyinmiş bir orduyu Hithlum'a gönderir. Görünmeden Anfauglith düzlüklerinin içlerine kadar ilerleyen bu ordu Eithel Sirion Kalesi'ne yaklaştığında, Morgoth'un elçileri öne çıkar ve Bragollach'ta esir aldıkları Gelmir adındaki Nargothrondlu Elfi de yanlarında getirir, ardından Elflerin gözleri önünde Gelmir'i katleder.
Gelmir'in kardeşi Gwindor, bu olayın gerçekleştiği sırada surların tam üstündedir. Kardeşinin hunharca öldürüldüğünü gören Gwindor öfkesinden çılgına döner ve atına atladığı gibi habercilerin hepsini katleder. Bunu gören Noldor ordusu tam anlamıyla galeyana gelir ve büyük bir öfkeyle saldırıya geçer. Elflerin bu ani saldırısı Morgoth'un beklemediği bir hamledir, bu yüzden Noldor ordusu önüne gelen Orkları katlederek Angband kapılarına kadar gelir. Ama Orklar orada onları tuzağa düşürür ve esir alınan Gwindor hariç hepsi can verir.
Bunun üzerine Morgoth, esas ordusunu Thangorodrim'in gizli kapılarından dışarı çıkarır, böylece Sayısız Gözyaşı Savaşı, "Nirnaeth Arnoediad" başlar. Batı Ordusu'ndakilerin birçoğu katledilir, Fingon büyük kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kalır ve Orklar tarafından kuşatılır. Ama o anda Turgon kardeşinin yardımına gelir, ardından Maedhros önderliğindeki Doğu Ordusu da oraya gelerek Turgon ve Fingon'la güçlerini birleştirir.
Savaş aleyhine dönmeye başladığı sırada Morgoth elindeki son kozu oynar ve Balroglar, Ejderler ile daha pek çok yaratıktan oluşan ordusunu savaşa yollayarak kalesini tamamen boşaltır. Bunu gören Lanetli Uldor önderliğindeki Doğulular savaş alanında taraf değiştirerek Maedhros'un birliklerine saldırır. Üç taraftan saldırıya uğrayan Elfler ve İnsanlar bozguna uğrar ve pek çoğu orada katledilir. Sağ kalanlar ise dağılarak kaçmak zorunda kalır. Böylece Morgoth kesin bir zafer kazanır ve Sayısız Gözyaşı Savaşı'nın ardından Elfler bir daha toparlanıp kendisine saldıramaz.
Dor-lomin'in Efendisi Hurin Thalion, Gothmog tarafından esir edilerek Angband'a getirilir. Morgoth, Hurin'i Gondolin'in nerede olduğu konusunda sorguya çeker ama Hurin bu konu hakkında hiçbir şey söylemez ve Morgoth'la alay eder. Bunun üzerine öfkelenen Morgoth, Hurin ile ailesini lanetler ve onları karanlık ve acılı bir yazgıya mahkum eder. Hurin'i de Thangorodrim'in yükseklerindeki bir koltuğa oturtarak sımsıkı bağlar ve ailesinin başına gelecek olan felaketleri görmesi için orada bırakır.
Tutsak olarak geçirdiği 28 uzun ve çileli yılın ardından Hurin, Morgoth'un emri üzerine salıverilir. Morgoth, onunla işbirliği yaptığının sanılması için kendi askerlerinin Hurin'e eşlik etmelerini emreder. Hurin, güneye yaptığı yolculuk sırasında istemeden ve farkında olmadan Gondolin'in hangi yönde olduğunu Morgoth'un casuslarına belli eder. Doriath'a giden Hurin, Cücelerin Gerdanlığı Nauglamir'i, karısına ve çocuklarına bakmasının ücreti olarak Kral Thingol'e verir. Ardından Doriath'tan ayrılan Hurin, ailesine duyduğu kedere dayanamayarak kendini Deniz'e atar ve hayatına son verir.
Gondolin'in hangi yönde olduğunu aşağı yukarı öğrenen Morgoth, casuslarını daha önce hiç araştırmadığı Dorthonion'un güney bölgelerine yönlendirir. 509 yılında Orklar, Maeglin adındaki kudretli bir Gondolin beyini ele geçirir. Morgoth Maeglin'e Gondolin'in yerini söylemesi için işkence eder. Maeglin, uzun süre direnir ama Morgoth şehrin yerinin söylemesi karşılığında Kral Turgon'un kızı Celebrindal Idril'i vaat edince, uzun zamandır Idril'in güzelliğini arzulayan Maeglin şehre çıkan tüm yolları Morgoth'a anlatır. Artık istediği her bilgiye sahip olan Morgoth, tüm hazırlıklarını tamamlar ve ertesi yıl Gondolin'e saldırır. Kral Turgon ve birçok Gondolin soylusu bu savaşta can verir. Morgoth'un birlikleri şehri tamamen yerle bir eder ve karşılarına çıkan herkesi öldürür. Sadece kralın damadı Tuor önderliğindeki küçük bir grup kaçarak hayatını kurtarmayı başarır.
Gondolin'in Düşüşü
Tuor ve Idril'in oğlu Earendil, Beren ile Luthien'in torunu Elwing ile Sirion Limanları'nda evlenir ve oğulları Elrond ile Elros burada dünyaya gelir. Earendil sık sık gemisi Vingilot'la yelken açıp batıya doğru uzun seyahatlere çıkmakta ve pek umutlu olmasa da Valinor kıyılarına ulaşıp Elflerle İnsanların mesajını Valar'a ulaştırmayı amaçlamaktadır. Feanor'un oğulları ise o dönemde hala Silmarilleri aramakta ve yeminlerini yerine getirmek için umutsuzca çabalamaktadır. Beren'in Morgoth'tan çaldığı Silmaril'in, Sirion deltalarında yaşayan torunları Elwing'de bulunduğuna dair haberler alan Maedhros, sağ kalan kardeşlerini bir araya getirir ve Earendil'in batıya yaptığı bir seyahat sırasında Sirion Limanları'na saldırır. Elfin Elfi katlettiği bu son olayda pek çok Noldor ve Sindar can verir. Elwing, göğsünde Silmaril'le birlikte kendini denize atar ama Ulmo onu büyük ve bembeyaz bir kuş kılığına sokar. Böylece Elwing Silmaril ile birlikte, denizdeki Earendil'in yanına gelir. Yaşadıkları yerin yerle bir edildiğini ve oğullarının esir alındığını öğrenen Earendil, Orta Dünya topraklarında hiçbir umut olmadığını görüp Elwing'le beraber bir kez daha Valinor'u aramaya koyulur. Silmaril'in kudreti, Büyülü Adalar'dan ve Gölgeli Denizler'den kazasız belasız geçebilmelerini sağlar ve sonunda Earendil Ölümsüz Diyarlar'a ayak basar. Valar toplanarak Earendil'i huzurlarına çağırır ve Earendil burada İki Soy adına getirdiği mesajı onlara sunarak kendilerine yardım ve merhamet etmelerini ister. Ve Valar dileklerini kabul eder.
Valar Ordusu
Orta Dünya'ya gelerek kuzeydeki Angband'a saldıran Valar ordusu ile Morgoth'un birlikleri arasındaki Öfke Savaşı tam 32 yıl sürer. Anfauglith düzlüğü iki ordunun birlikleriyle dolup taşar ve sonunda Angband birlikleri mağlup edilir. Ordularının dağıldığını ve gücünün kaybolduğunu gören Morgoth kalesinden dışarı çıkıp savaşmaya cesaret edemez. Bu yüzden son ve umutsuz planını uygular ve Angband'ın derinlerinden kanatlı ejderlerini çıkararak Valar'ın üstüne salar. Ama Earendil ve Thorondor önderliğindeki kuş ordusu bu sırada yardımda gelir. Havada yapılan savaş bir gün bir gece boyunca sürer ve sonunda Earendil, Ejder ordusunun en güçlüsü olan Kara Ancalagon'u alt eder. Ejderin muazzam büyüklükteki cesedi Thangorodrim kulelerinin üzerine düşer ve onları yerle bir eder. Ejderlerin neredeyse tamamı öldürülür ve böylece Valar ordusu galip gelir. Sonunun geldiğini anlayan Morgoth, kalesinin en derinlerine kaçsa da sonunda yakalanarak zincirlenir. Valar ordusu Angband'ın tüm çukurlarını temizler ve kaçarak dünyanın derinliklerindeki ulaşılmaz tünellere saklanan birkaçı dışında tüm Balroglar öldürülür. Böylece kudretli Angband kalesi yerle bir edilmiş olur ve bir süre sonra, üzerine inşa edildiği topraklar parçalanarak Deniz'in dibini boylar. Yüzlerce yıl boyunca Orta Dünya'ya korku ve dehşet saçan Morgoth Bauglir ise, Gece Kapısından Zamansız Boşluk'a atılır ve günlerin sonundaki Son Savaş'a dek buradan çıkamaz.