Uruk-Hai ırkı ilk olarak 3. çağda Sauron tarafından yaratılmış safkan
orc soyundan geliştirilmiştir. Orta Dünya' nın özgür halkına karşı,
Orclar' la Goblinler' in birleşiminden ortaya çıkarılmıştır. Saruman
kendi ordusunu oluştururken tamamen Sauron' un yöntemlerini
kullanmıştır. Ama bozuk ırk Uruk-Hailer' i nasıl çoğalttığı hala bir
muammadır, ama çeşitli mineraller kullanarak "Pit" adı verilen derin
mağaralarda yumurtalar içinde yetiştirdiği bilinen bazı bilgilerdir. Bir
Uruk-Hai, 2 Orc' dan daha kuvvetlidir. Uruk-Hailer daha sert dış
görünüme sahip, koyu kırmızı ve siyahtan oluşan vücutları, sarı büyük
gözleri ve uzun siyah saçlara sahiptirler. Hepsi uzun, kuvvetli
bacaklara sahiptir. Boyları 1,80 m (6 Feet) civarındadır. Orclar gibi
gün ışığından rahatsız olmamaktadırlar,
fakat bu hiç etkilenmezler anlamına gelmemektedir. Derileri siyah
olduğundan güneş çoğu zaman çok sıkıntı vermektedir. Uruk-Hailer sadece
savaşmak ve hizmet etmek için üretilmişlerdir, koşmaktan nefret ederler.
Saruman' a bağlı, ak elin hizmetinde, savaşmaya programlanmış
kölelerdir.
Her ne kadar dövüş için yaratılmış, güçlü, doyumsuz, vahşi,
disiplinli, dar kafalı ve inatçı ırk yürümeyi sevmesede, çok uzun
mesafeleri hiç dinlenmeden yürüyebilir. Diğer bütün yaratıklar gibi
Uruklar da berbat, acımasız, merhamet duygusu olmayan yaratıklardır. Bir
kaç delici, kesici silahla ideal, güçlü bir orduya dönüşebilirler;
çünkü kafalarındaki tek gerçek öldürmektir.
Saruman' ın en başarılı Uruk üretimi Lurtz' dur. Lurtz, en güçlüleri
ve dayanıklısıdır, bu yüzden Uruklar'ı yönetme yetkisi ona verilmiştir.
Saruman askerlerini ilk olarak Palantir' le yerlerini belirlediği Yüzük
Kardeşliği' nin üzerine salmıştır. Hem Uruklar' a düşmanın kim olduğunu
göstermek; hem de kendilerini geliştirmeleri için iyi bir fırsat
olduğunu düşünmüştür. Bu çarpışmada Gondor varisi Boromir Uruklar' ın en
güçlüsü Lurtz tarafından öldürülmüştür. Saruman, Amon Hen'i ilk çatışma
yeri olarak kendi belirlemiştir. Hem güçlü silahlarından haberdar
olmayan Yüzük Kardeşliği' ni dağıtabilecek; hem de sık ağaçlar arasında
Uruklar rahatça gizlenebilecektir.
Uruklar' ın savaş için özel hazırlanmış miğferleri, kılıç ve
kalkanları vardır. Hızlı koşabilmeleri ve uzun mesafe yol alabilmeleri
için Saruman' ın yaptığı çeşitli alaşımlar yardımıyla; güçlü zırhlar,
kılıçlar ve miğferler taşırlar. Üzerindeki bir çok kıyafet hafif deriden
yapılmıştır, deriler sert fakat hafiftir. Uruklar' ın kullandıkları
yay, çelik ve tahtadan yapılmıştır; oldukça ağırdır. (Çevirisini
yaptığım kitapta, yayın menzilini arttırmak için ağır yapıldığını
belirtmiş; ama bence mantıksız.) Yayın gerilebilmesi ve bırakılması 300
pound (136 kg) lık bir güç gerektirmektedir. (Bence burda da bir mantık
hatası var kuvvetten bahsederken kg'ı birim olarak kullanmak mantıksız,
ama kitapta pound ağırlık birimi olarak kullanılmış.) Bu kuvveti
uygulayabilecek tek ırk Uruklar' dır; bu yüzden oku Uruklar' dan
başkasının kullanması mümkün değildir. Yayın uzunluğu 6 feet(128,88 cm)
dir. Yayın en önünde oldukça keskin, bıçağa benzer iki çıkıntı
bulunmaktadır. Yakın dövüşte kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
Kaskların tam önünde jilete benzer bir çıkıntı durmaktadır. Yakın
dövüşte oldukça işe yaramaktadır.(İzlediğiniz filmlerde veya okul
önlerinde çıkan kavgalarda çok denk gelmişsinizdir; düşünsenize kafa
atan adamın tam alnında bir jilet var; bir de kafa atılan adamı
düşünün.)
Amon Hen' de Uruklar' ın gücünü gösteren Saruman, yeni hedefi Rohan'
ı seçmiştir. Saruman kendi adamının kontrolü altında(Solucan Dil,
Grima) olan Theoden' in Miğfer Dibine sığınacağını çok iyi bilmektedir
ve sırf bunun için hazırladığı sürprizler vardır. Miğfer Dibi' nin
surlarında kocaman bir delik açan bomba gibi.
Uruklar oldukça sesli nefes alırlar. Geniş göğüs kafesleri,
çeneleri, omuzları vardır; bunu yanında vücutlarına göre ufak kafaları
vardır. Sürekli olarak hırlarlar, acı çektiklerinde hırlamaları sıklaşır
ve saldırganlaşırlar.
Doğar doğmaz vücutlarına kask ve miğfer giydirildiği için vücutları
acayip bir gelişim gösterir. Kafalarının vücutlarına göre ufak olması
bundan kaynaklanıyor olabilir. Ayakları da bu yüzden vücutlarına göre
ufaktır; bu yüzden ince bir ip üzerinde yürüyormuş gibi koşarlar. Doğar
doğmaz kalkan ve miğfer giydirildiklerinden vücutları tam olarak
fonksiyonel çalışmaz. Örneğin, oldukça esnek bir vücuda sahip olmalarına
rağmen tam olarak arkalarına dönemezler ve hızlı refleksler
gösteremezler. Kalkanlarını ustalıkla kullanırlar. Bazen kalkanlarını
kılıç gibi kullanarak kalkanların uçlarındaki sivri kısımlarla düşmanın
öldürebilirler. (Amon Hen’ de Lurtz’un Aragorn’u kalkanıyla ağaca
yapıştırdığı sahneyi herkes hatırlıyordur heralde.) Neredeyse savunma
diye bir şey bilmezler, geri çekilmek, zekalarını kullanarak yapılan
hücumdan kurtulmaya çalışmak gibi bir anlayışları yoktur. Yapılan hücuma
hücumla karşılık verirler. Kısaca zekalarını hiç bir şekilde
kullanmazlar, yazımın başında da belirttiğim gibi ölüme ve öldürmeye
susamış makina gibidirler.
Uruklar' ın beyni Saruman’ dır. Her şeyi o ayarlar, yani bir Uruk
neden savaştığını, elindeki silahı neden taşıdığını veya neden savşta
ikinci sırada veya üçüncü sırada durduğunu bilmez. Saruman ona orda dur
dediği için orda durur. Saruman Uruklar' ı daha yumurtadan çıkar çıkmaz
eğitmeye başlar. Doğar doğmaz eline bir silah verir. Uruk ölene kadar o
silahı kullanır, başka bir silah kullanmayı bilmez hatta kullanamaz.
Daha doğar doğmaz bir silaha odaklandıkları için o silahı çok iyi
kullanır hale gelirler. Saruman Uruklar' ı şu şekilde ayırmıştır:
swordmen, pikesmen, cross bow-men, the Berseker.
Daha önce de belirttiğim gibi Uruklar düşünmezler, bu yüzden onları
yenmenin en iyi yöntemlerinden biri liderlerini öldürmektir, çünkü emir
almazlarsa ne yapacaklarını bilemezler ve dağılırlar.
SWORDSMEN
Swordsmenler Saruman ordusunun ana saldırı adamlarıdır. Savaş
güçleri kanca şeklinde bir yapıya sahip olan kılıçlarından gelmektedir.
Bu kılıçların ucundaki kancaya benzer yapı, Rohan atlılarına karşı özel
olarak Saruman tarafından hazırlatılmıştır. Atların en hassas olan
bölgesi olan karın kısmına saplanarak bağırsaklarına zarar verip onları
etkisiz bırakmayı amaçlamıştır, aynı zamanda atlı üzerindeki sürücüyü
atın üzerinden aşağı bu kılıçla çekebileceği düşünülmüştür. Saruman' ın
Rohirrimler' den korktuğu açıktır. Pikemenler' de Saruman' ın
Rohirrimler' e karşı korkusunu açıkça ispatlamaktadır. Kılıçlar tek
taraflı keskindir. Kılıcın tek tarafı, taş üzerinde kolaylıkla
sivriltilerek daha kullanışlı bir silah haline getirilebilmektedir. Tam
bu noktada şunu söyleyebilirsiniz "eeee diğer tarafı da kullansalarmış,
daha kullanışlı olurmuş; ama dikkat etmek gerekir ki Saruman bu
silahları iki haftalık kısa bir süre içinde hazırlatmıştır ve 10,000
kişilik bir orduya silah yapılacaktır. Hızlı yapılması için tek taraflı
keskinleştirilmiştir. Bu iki haftalık kısa süre zarfında Swordsmenler'
in kılıçlarının metali biraz kalitesiz bir metalden yapılmıştır, o
yüzden kırılgan bir kılıçtır. Bu kılıçların çeliği demir ve kok
kömürünin karışımından oluşan bir nevi çelik alaşımıdır.(Kimya bölümünde
okuyan biri varsa aydınlatsın bizi lütfen: kitapta "coke" fakat coke'
un anlamı kokain, kok kömürü, kola türü içecek....... falan filan
anlamlarına geliyor. Ben olsa olsa bu kok kömürüdür dedim) Bu kılıçların
daha hızlı yapılmasını kolaylaştırıyor ama kılıçların ağırlıklarını
arttırmaktadır. Kılıcın ağırlığı yaklaşık 10 pound(4,54 kg) dır. Uruklar
iç güdüsel olarak yumurtadan çıkar çıkmaz ellerine verilen bu ağır
kılıçları çok iyi kullanır hale gelirler. İyi eğitimli bir Rohan
askerinin bire birde bir Swordsmen' le başa çıkması münkün değildir.
SHIELD
Swordsmenler' in kullandığı kalkanlar kılıçların ağırlığını
dengelercesine oldukça hafiftir ve yukarıda da belirttiğim gibi oldukça
kullanışlıdır. Kalkanlarla ilgili bilgiyi yukarda yeteri kadar anlattım.
Burada sadece kullanışlılığını anlatmak adına bir iki şey söylemem
gerek. Miğfer Dibi' nde, Rem' le yapılan saldırıda; Swordsmenler' in
canları pahasına rem' i miğferleriyle nasıl koruduklarını
hatırlıyosunuzdur. Örneğin bir Gondor soldier kalkanının şekli ovalken,
Swordsmenler' in kalkanları düzdür; bunun nedeni topluca savunma
yapabilmek için kalkanlar düz hatlarla üretilmiştir. Kalkanları
birleştirerek savunmalar yapabilirler, bu yüzden kalkanların yan
tarafları düzdür.(Burda bana şu soruyu yönlendirebilirsiniz. " eee sen
yukarda bu Uruklar salaktır, savunma yapmayı akıl etmezler demiştin ne
iş?" diye sorabilirsiniz. Miğfer Dibi' nde Remi korumak amaçlı yapılan
savunma zaten Saruman' ın planıydı, Urukların değil.)
PIKESMEN
Pikesmenler 18 foot(5,48 m)' lik mızraklar taşırlar. Mızrakların
temel amacı Rohirrimler' in saldırılarından korunmak; onları uzak
tutarak, uzak mesafe okçuları Crossbowmenler' le işlerini bitirmektir.
Pikesmenler' in ikinci temel amacı ise; surlara dayandırılarak
Swordsmenler' in surların içlerine girmesini sağlayan merdivenleri
surlara mızrakları yardımıyla dayamalarıdır. Pikesmenler yakın mesafe
dövüşleri için kısa bir bıçak taşırlar. Aynı zamanda sol ellerine
giydikleri eldivenin ucu top şeklindedir ve topun çevresi çiviye benzer
delici metallerle çevrilidir. Bıçağın ve çiviyle çevrili eldivenin amacı
Rohirrim atından düştükten sonra onu etkisiz hale getirmektir.
CROSSBOW-MEN
Crossbow' un Türkçesi Tatar Yayı' dır. Tatar Yayı oldukça etkili bir
silahtır. Çünkü hedefini vurma olasılığı çok yüksektir. Ayrıca hedef
tutturabilmek için normal yayları kullananların yaptığı kadar bir
antremana gerek yoktur. Yayın oku gönderdiği mesafe daima aynıdır. Çünkü
oku geren mekanizma insan gücüne bağlı değildir. Her atış aynı yayın
aynı güçteki gerilimden kurtularak oku fırlatması olayından ibarettir,
bu yüzden aynı mesafeye oku yollar. Sistem ince zayıf bir okun yayı
gererek oluşturulan potansiyel enerjinin yayı fırlatması olayıdır. Tatar
Yayı' nın bir diğer güzel yönü ise her zaman atışa hazır durumda
tutulabilmesidir. Namluda duran ok yayın tetiğe basıldığı an
fırlamasıyla yaydan ayrılır. Yay çelik ve tahtadan oluşmaktadır. Orta
dünyadan çıkıp günümüze baktığımızda; yaptığım araştırmalar göre SAT
komandoları hala Tatar Oku'nu silah olarak kullanmaktadır çünkü kurşun
geçirmez yeleği tek delen silah Tatar Oku' dur.
BERSEKER
Berseker normalde Iskandinav efsanelerinde ismi geçen bir
kahramandır, Tolkien usta neden bu ismi seçmiş bilemiyorum ama
Bersekerler Uruklar'ın daha büyük, daha güçlü ve daha korkusuz
versiyonlarıdır. Boyları yaklaşık 7 feet (2,13 m), ağırlıkları yaklaşık
300 pound (136 kg)' dır. Vücutlarına kalkan giymezler. Tek kullandıkları
düşman kanlarıyla dolmuş ufak kasklarıdır. Kasklarının içinin kanla
dolu olması onları savaş için motive etmekte, çok daha enerjik şekilde
savaşmalarını sağlamaktadır. Aslında bu herifler bildiğin canlı bomba,
salıyosun düşmana ölene kadar saldırıyor. Bersekerler' in en önemli
görevi şu; ilk olarak savunmaya saldırarak savunma hattını yıkıp arkadan
gelenlerin içeri saldırmasını sağlamak. Miğfer Dibi' nden örnek
verirsek; Berseker surlara çıkarak okçuları dağıttı ve arkadan gelen
merdivenlerin surlara dayanarak Swordsmenler' in merdivenlere
tırmanmalarını sağladı. Bersekerler tek silah kullanırlar, 5 foot(152
cm) uzunluğunda oldukça kesici iki taraflı bir kılıç kullanırlar kılıcın
başı Swordsmenler' de olduğu gibi kancalıdır, yalnız Bersekerler' in ki
iki tarafı da kancalı haldedir. Düşmana kısa zamanda çok büyük kayıplar
veridirir. Sayıları çok azdır. 10,000 kişilik bir orduda sayıları 30
civarındadır. Bersekerler' in kılıcı tuttukları sap kısmı da oldukça
uzundur. Uzunluğu 18 inç( 45 cm) dir. Kılıcı daha sağlam tutup
verebildikleri kadar fazla zarar vermeleri için uzun yapılmışlardır.
Bersekerler' in sol ellerine giydikleri eldivenin ucunda iki tane sivri
çıkıntı vardır.Bunlar yakın mesafe dövüşlerinde kullanılmak üzere
tasarlanmışlardır. Berseker kılıçları o kadar keskindirki bir insanı
rahatlıkla ortadan ikiye ayırabilir.